Glokom: Görme Kaybının Sessiz Katili

Göz sağlığı, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen önemli bir unsurdur. Ancak, göz hastalıkları arasında bazıları fark edilmeden ilerler ve tedavi edilmezse kalıcı görme kayıplarına yol açabilir. Glokom , bu tür hastalıklar arasında en ciddi olanlardan biridir. Genellikle “görme siniri hastalığı” olarak adlandırılan gl0kom, gözdeki yüksek göz içi basıncının görme sinirine zarar vererek görme kaybına neden olduğu bir durumdur. Bu yazıda, glokomun ne olduğunu, nasıl teşhis edildiğini ve tedavi seçeneklerini ele alacağız.

Glokom Nedir?

Glokom, gözdeki göz içi basıncının (oküler hipertansiyon) artması sonucu görme sinirinin zarar görmesiyle ortaya çıkan bir grup hastalıktır. Bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına yol açabilir. Glokom, genellikle yavaş ilerler ve başlangıçta belirgin belirtiler göstermez. Bu nedenle “sessiz katil” olarak da adlandırılmaktadır, çünkü hastalar gözdeki değişiklikleri fark etmeden görme kaybı yaşayabilirler.

Glokomun en yaygın türü açık açılı glokomdur. Bu türde, göz içi sıvısının gözdeki sıvı drenaj sisteminden düzgün bir şekilde tahliye edilmemesi nedeniyle göz içi basıncı artar. Diğer bir tür olan kapalı açılı glokom ise daha ani gelişir ve göz içi basıncının hızla yükselmesine neden olur, bu da acil tedavi gerektirir.

Glokomun Belirtileri

Glokomun çoğu türü, erken aşamalarda belirgin bir semptom göstermez. Bu nedenle, hastalar çoğu zaman görme kaybı yaşadıktan sonra glokomdan haberdar olurlar. Ancak, bazı belirtiler glokomun ilerleyen aşamalarında görülebilir:

1. Yavaş Görme Kaybı: Glokomun başlangıcında genellikle periferik (kenar) görüş kaybı görülür. Zamanla bu kayıp merkezi görüşe de yayılabilir.
2. Görme Alanı Daralması: Görme alanında daralma veya kör noktalar meydana gelebilir. Bu, genellikle görme kaybı fark edilene kadar fark edilmez.
3. Ağrı ve Kızarıklık: Kapalı açılı glokomda, ani bir göz içi basıncı yükselmesiyle birlikte şiddetli ağrı, baş ağrısı ve gözde kızarıklık oluşabilir.
4. Bulantı ve Kusma: Yüksek göz içi basıncı, bazen bulantı ve kusmaya yol açabilir, özellikle kapalı açılı glokomda bu durum görülür.

Glokomun Nedenleri

Glokomun kesin nedeni genellikle bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri glokom gelişme olasılığını artırabilir:

• Yaş: 40 yaş ve üzerindeki bireyler, glokom geliştirme riski altındadır.
• Aile Geçmişi: Glokom, genetik bir bileşene sahip olabilir. Ailesinde glokom öyküsü olan bireylerde bu hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir.
• Yüksek Göz İçi Basıncı: Göz içi basıncı yüksek olan bireylerde glokom riski artar.
• Şeker Hastalığı (Diyabet): Şeker hastalığı olan kişilerde glokom gelişme riski daha yüksektir.
• Yüksek Kısa Süreli ve Uzun Süreli Stres: Aşırı stres, göz içi basıncını artırabilir ve bu da glokoma yol açabilir.

Glokomun Teşhisi

Glokomun erken teşhisi, tedavi edilmediğinde görme kaybının önlenmesi için son derece önemlidir. Göz muayenesinde glokom teşhisi koyabilmek için bir dizi test yapılır:

1. Göz İçi Basınç Ölçümü (Tonometrik Test): Göz içindeki basıncı ölçmek için kullanılan bir testtir. Yüksek göz içi basıncı glokomun bir belirtisi olabilir.
2. Görme Alanı Testi (Perimetrik Test): Bu test, görme alanındaki herhangi bir kaybı tespit etmek için yapılır. Periferik görüş kaybı glokomun bir işareti olabilir.
3. Optik Koherens Tomografi (OCT): Görme sinirinin durumunu incelemek için kullanılan bir testtir. Glokom, görme sinirine zarar vererek incelemesini sağlar.
4. Görme Siniri Muayenesi: Gözdeki görme sinirinin durumu gözlemlenir. Glokomda görme siniri hasar görebilir.

Glokomun Tedavisi

Glokom tedavisi, hastalığın türüne ve ilerleme seviyesine bağlı olarak değişebilir. Tedavi amaçları, göz içi basıncını kontrol altına almak ve görme kaybını önlemektir. İşte glokom tedavisinde kullanılan yöntemler:

1. Medikal Tedavi (Damla ve İlaçlar): Glokom tedavisinin en yaygın yöntemi göz damlalarıdır. Bu damlalar, göz içi basıncını düşürmeye yardımcı olur. Doktorunuz, göz içi basıncınızı düşürmek için çeşitli ilaçlar reçete edebilir.
2. Lazer Tedavisi : Lazer tedavisi, göz içi sıvının düzgün bir şekilde drenajını sağlamak ve göz içi basıncını düşürmek için kullanılabilir. Lazer iridotomi veya lazer trabeküloplasti gibi prosedürler glokom tedavisinde yaygın olarak uygulanır.
3. Cerrahi Müdahale: İleri seviyedeki glokom vakalarında, cerrahi müdahale gerekebilir. Glokom cerrahisi, göz içi sıvı akışını artırmaya ve göz içi basıncını düşürmeye yönelik işlemleri içerir.

Sonuç

Glokom, erken tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Ancak, düzenli göz muayeneleri ve erken teşhis ile glokom kontrol altına alınabilir ve görme kaybı önlenebilir. Özellikle 40 yaş ve üzerindeki bireylerin düzenli göz muayenesi yaptırarak glokom riskini kontrol altına alması önemlidir. Göz sağlığınızı korumak için erken teşhis ve tedavi yöntemlerini benimsemek, görme kaybının önlenmesi için hayati öneme sahiptir.